Neden Yazıyorum?

Yeni bir toplumun inşasında kendini sorumlu hissedenler aydın olabilirler ancak, zihinsel ve duygusal evrimini sürdüren insan türüne hakiki ve samimi olanların pusulası olmaya çabalamalı kendini bilen insan. Hiç bir işe yaramayan entelektüel gevezelikten burada ayrılıyoruz tabii. Fosiller bile evrimleşerek bir işe yarıyorlar (petrol ve kömür gibi).

Toplumsal ve insani kaygılar taşımayanlar, usanmadan her gün ona buna “Günaydıın, iyi sabahlar hanfendii” diye yazmaktan bıkmıyorlar biliyorsunuz. Fotoroman oyuncusu olmakla bir Shakespeare ya da Dostoyevski karakteri olmak arasında kaç ışık yılı mesafe var acaba?

İnsan evrimini tamamlayamamış bir canlıdır ve yaşam sürdüğü sürece tamamlayamayacaktır, çünkü ideal olanın sınırı yoktur ve düşünce sonsuzdur.

Evrende sabit ve mutlak olan bir şey yok, yaşam muğlaktır; “Her şey akar”. Düşüncede nehir gibi akmalı ki içinde hayat olsun, hayatın içinde bir değer olsun.

Sahicilik olmadan huzur olmuyor.

Hüseyin Kaplan

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir