Yaratıcı Cahillik

“Klasik ideallerin çöküşü, bütün insanları potansiyel sanatçılar, dolayısıyla kötü sanatçılar haline getirdi. Sanatın sağlam bir yapı, titizlikle uyulması gereken kurallar gibi kıstasları varken, pek az insan sanatçı olmaya cesaret edebilirdi, edenlerin çoğu da gerçekten iyiydi. Ama sanat bir yaratım değil de, duyguların ifadesi olarak görülmeye başlandı başlanalı, sanatçı olmanın yolu herkese açılmış oldu, çünkü herkesin duyguları vardır. “Huzursuzluğun Kitabı- Fernando PESSOA

“Yaratıcı yazarlık” kurslarını, seminerlerini mantıklı bulan ve bunlara ücret ödeyen kimse var mı arkadaşlarımın arasında bilmiyorum.
Sokrates, sofistlere “Ne biliyorsunuz ki, ne öğretiyorsunuz?” derdi. Bir de üste para alıyorsunuz diye kınardı.

Cahil ile bilgenin farkı şudur, cahil bilmediğini bilmeyendir, bilge bilmediğini bilen, ne kadar cahil olduğunun farkında olan kimsedir.

İnsan hiç bir şey yaratamaz, sadece keşfeder, çünkü kozmosta her şey yaratılmıştır, biz Sokrates’in işaret ettiği noktada bunları yeniden doğurtan bir ebeyiz, başka bir kimse değil. Bizim bulduğumuz bir imge bile bize ait değildir, o zaten vardır, kendini yazacak şairi bulup yazdırır. Tıpkı yerçekimi yasasını Newton’a yazdıran kozmik bir bilginin olduğu gibi. Bu nedenle insan denilen primat kendisini bir şey zannetmekle malûldur. Tanrı olmaya kalkışan bir şaşkın ve gafildir. Bir damla kanı, suyu, bir saç telini yaratamayan nasıl olur da dünyaya hâkim olmaya çabalar? İnsana bu hak ve yetki verilmemiştir, iyi ki de verilmemiş. “İnsan tanrıların kuklalarıdır” diye bir söz vardır, ki doğrudur, biz bu dünyada çalışmakla sorumluyuz, tembeller de ibretlik olarak mevcutlar. Fakat bu çabalarımıza yaratıcılık diyemeyiz, işçilik, ustalık diyebiliriz ancak. Mozart bile asla ben yaratıcıyım demedi. Bach, “Müzik tanrının sesidir” diyordu, biz ancak bunları notalara dökmekle mükellefiz.

Bu konuda Chuck Palahniuk şunları yazmış;
“Antik Yunan kültürü uzmanları, o dönemde yaşamış insanların fikirlerini kendilerine ait saymadıklarını söylüyorlar. Antik Yunanlılar akıllarına bir fikir geldiğinde, bir tanrı veya tanrıçanın kendilerine bir emir verdiğini sanıyorlardı. Apollo onlara cesur olmalarını söylüyordu. Athena ise âşık olmalarını söylüyordu. Günümüz insanları ise ekşi kremalı patates cipsi reklamı duyar duymaz, satın almak için hemen sokağa fırlıyorlar ama buna özgür irade diyorlar artık.”

Hüseyin Kaplan

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir