Şiirdendir dedi annem, aldırma…

Gündelik dille konuşur, dertleşir, tartışır, hal hatır sorarız, fakat sözlerimiz bir yerde eksik kalır. Sözcüklerin anlam yükü, söz dizimlerinin yıpranmış dalları üstünde yinelendikçe etki gücünü yitirir. Bir derdi olan insanın, değişen insanın, kendi gerçeklerini, duygularını ifade etmesinde gündelik dilin sınırları yetersiz kalır. Şiir burada can suyumuz olur. Şair dilinin sözcüklerine, dizeleriyle yeni anlamlar, çağdaş yorumlar katar. Değişen bir toplum, öncü, yeni ve özgün şairlerini anladığı ölçüde içinde yaşadığı çağı anlayan bir toplum olur. Dolayısıyla şiir, toplumun dilini, duyarlılığını ve zihnini diri tutan sanattır.
Şiir değiştirir insanı. Bir şiiri okumadan önce başka, okuduktan sonra başka bir insanız. Çok sevdiğiniz, sizi sarhoşa çeviren şiirlerle ilk karşılaşmalarınızı düşünün. Defalarca okumak, ezberlemek, yakınlarınıza dinletmek, sevdiklerinizle paylaşmak, birlikte tatmak istediğiniz bir şaraptır o anda şiir. Yaşama sevinciniz artmıştır. Sokaklarda dolaşmak, geç saatlerde de olsa tanıdıklarınızı, dostlarınızı bulmak istersiniz. Bir coşku, bir sevinçtir yaşamınıza katılan.
Şiirin size verdiği çoşkunun nedeni, duyarlılığınızı bir estetik ifadeye dönüştürmesi, kendinizde varsaydığınız düşünce ve duyguları çözümlemesidir. Diliniz çözümlenmiştir şiirle. Belki de ilk kez, size farkında olmadığınız bir insani sorunu duyumsatan şiirle, eskiyen parçalarınızı söküp atarak onun yerini alan ve sizi yenileyen, katkıda bulunan şiirle artık değişmiş, zenginleşmiştir hayatınız. Bir şiiri her okuduğunuzda artık yeni birisiniz ve o şiir de her seferinde yeni bir şiirdir. Güzel ve güçlü bir şiiri iki defa okuyamazsınız, her girdiğimizde değişen ve bizi yenileyen bir ırmaktır o.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir