Hoşgörülen Delilik

Kontrol delisi ve aşırı müdahaleci kadınların eşlerine ve çocuklarına dünyayı dar ettiklerini biliyorsunuz. Diktatoryal davranan bu dominant annelere kimileri “Osmanlı kadını” derler, büyük bir marifetmiş gibi. Oğullarının babalarıyla özdeşim kurmalarına, onu model almalarına, kızlarının babalarıyla sağlıklı bir diyalog geliştirmelerine engeldirler. Ne yaptıklarını bilmezler ama dünyanın doğrularını onlardan başka bilen yoktur. Kocasından ziyade çocuklarıyla uyur, onları uykularında ve rüyalarında bile rahat bırakmazlar. Çocuklarıyla simbiyotik bir ağ kurmayı başarıp, onların “psikolojik doğum”larına asla imkan vermemişliğini, acımasız duygusal istismarlarını “sevgi”yle açıklamaya çalışır.

Kocaları yılgınlığa düşüp evden kaçmaya başlar, işte o an 1-0 galip gelmiştir. İstediği alan açılmış, çocuklarının ruhuna istediği kadar tecavüz edecek ortamı yaratmıştır. “Herkes düşmanını doğurur (Cioran)”.

Kibele kültüründen gelen zihinsel arketipi, onu bilinç dışı davranan bir kurguya dönüştürmüştür. İçsel denetimi zayıf kimselerin başkalarını kontrol etme tutkusunun bu boşluğu telafi etme çabasından ibaret olduğu biliniyor. Yaptıklarının bir zalimlik olduğunun farkında olsa da kendini tutamama bozukluğuna uğramış bir zalimdir artık. Freni patlamış bir kamyon gibi yıkar geçer her şeyi.

Oğlunu kendi beğendiği ve istediği bir kızla evlendirir ama bunu da hazmedemez. Yine müdahale ederek hayatı zehreder. Çocukları annelerine karşı çıkmayı bilmediğinden eşine karşı ilgisiz ve sorumsuz davranır, çünkü anne çocuğunun içsel denetim ve özgüven geliştirmesine izin vermemiş, uzaktan kumandalı kuklalara dönüştürmeyi başarmıştır. Bu durum erkeklerde alkolizm ve çaresizlik duygularına yol açarken, kadınların hırçın ve geçimsiz olmalarına, kolayca boşanmalarına neden olmaktadır.

Ve bunlardan daha acısı dominant annelerin çocuklarının cinsel kimlikleri sekteye uğrar, kimileri doğduğu kimliği kabul edemez, mesela trans olduklarında “Ben çocuğumu böyle de kabul ediyorum” diyen demokrat ebeveyn imajına sığınırlar. Kabul etmeseniz ne olacak, bu hale getirmek için az mı gayret sarf ettiniz?

Abd’de görülen seri cinayet faillerinin dominant annelerin himaye ettiği oğlanlar oldukları ve onların suçlarını annelerinin örtbas etmeye çabalayan ortakları oldukları biliniyor. “Ne de olsa onlar bir anne” değil mi?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir